Das Keyboard 4 Ultimate İncelemesi

Perde 1: Efsane Klavye

-Abi, Amerikalılar'ın Das Keyboard diye bir markası var. Mekanik klavyelerin Mercedes'i BMW'si diyorlar. Ben ürünlerine baktım, hepsi birbirinden güzel. Çok kullananı ve seveni var. Sen biliyor musun?

-Etrafta güçlü rakipler var ama bu markanın klavyelerinin farklı olduğu kesin. Malzeme kalitesini, işçiliğini ve yeniliğini konuşuyorlar. Son çıkan 5Q modelini, dünyanın internete bağlı ilk klavyesi diye tanıtıyorlar. Ben de baktım biraz uygulama mağazasına IFTTT bağlantısı falan var. Tuşların ışıklarını programlıyorsun bildiğin. Örneğin F9-F12 tuşlarını hava durumu göstergesi yapıyorsun. Hava güneşli ise F9 tuşu sarı yansın, yağmurlu ise F10 mavi yansın diyebiliyorsun. Her tuşa, dışarıdan veri alarak yapabileceği bir görev verebiliyorsun. Bazen diyorum müthiş bir şey, bazen diyorum bu karmaşıklığa gerek var mı? Ayrıca Japon Omron firması, sadece Das Keyboard 5Q'ya özel GamaZulu diye 100 milyon basış ömürlü switch üretmiş. Cherry'ler 50 milyon, Rumor-G'ler 70 milyon basış ömürlerine sahip.

-Ben 10 parmak kullanıyorum. Cherry MX switch'li Das Keyboard 4 Ultimate var ya, tuşların üzerinde karakterler olmayan. Çok sevdim onu. €150 fiyatı var. Türkiye'de ne sıfırı ne ikinci eli var.

-Bir eş dost yok mu çevrende Avrupa'dan veya Amerika'dan getirebilecek?

-Aslında arkadaşımın abisi gelecek Almanya'dan. Rica etsem kırmaz beni.

-E tamam işte.

-Ama o kadar para vereyim mi? 150 * ₺6.5 = ₺975?

-Yazılımcı adamsın, günde 8-10 saati klavye başında geçiriyorsun. Zaten her şey pahalı. Hiç değilse gün içerisinde çok kullanacağın bir şey. Bu klavyelerin ömrü de uzun. 5-10 yıl kullanırsın. Al gitsin bence.

-Haber ettim. Amazon'dan siparişi vermiş. Bugün de geldi Almanya'dan. Şimdi beni çağırıyor, gel al diye emanetini. Fotoğraf da atmış. Bak!

-Bu ne hız ya! Hadi hayırlı olsun. Bakayım!

Perde 2: Günler Geçiyor

-Das ile aran nasıl?

-Abi adı gibi klavye. Klavye yani. Hani sadelikteki güzellik derler ya, o ifadenin somutlaşmış hali. Parmaklarının altında çok net bir sürü tuş var. Netlikten kastım sağlamlık hissiyatı. Klavyeni tablası mat metal. Multimedia bölümünü çok sevdim. Kullanana kadar küt küt çalışacak tuş gibi görünüyorlardı, kullanınca o tuşların bile kaliteli olduğunu hissettim. Ses artırma azaltma tuşu zaten çok keyifli. Cherry MX Brown switch'li almıştım ofiste kullanmak için. Sesi çevremdekileri rahatsız etmiyor. Tuşların üzeri boş olduğundan bazen bir tuşa basmak için 10 parmağımı yerleştirmek zorunda kalıyorum ama sıkıntı yok. Dokunmaya bahane olsun. :)

Kablosuz fare kullanıyorum. Onun adaptörünü klavyedeki iki USB 3.0 portundan birine taktım. Klavye ayaklarını farklı bir yaklaşımla cetvele çevirmişler. Yazılımcı olduğumdan henüz ihtiyacım olmadı.

Perde 3: Sahne Senin

-Bu klavyenin üretimine seni alsalar, nesini veya nelerini değiştirmek isterdin?

-Kablosunun dışını örerdim kesin. Bir de ses artırma azaltma knob'unun üstüne basarak fonksiyon eklerdim. Gerçi onu 5Q'da yapmışlar zaten. Bir konuda ayıp etmişler gerçekten. Yedek herhangi bir tuş da tuş çıkarma aparatıda kutudan çıkmıyor. Gerçekten ayıp. Bu ayıbı giderirdim hemen. Bütün tuşlar aynı zaten. İnsan 3-5 tane yedek tuş koyar kutunun içine. Ses tuşunun etrafını kırmızıya boyamışlar, onu metalik gri yapardım. Capslock vs ışıkları bildiğin lazer gibi. Tam dik olarak ışığın üzerine gelince kör oluyorum. Klavyenin altına silikonlu bir kablo kanalını mühendislerle konuşurdum. Bütün bunların dışında gerçekten sadece klavye. Her tuşun hem hissi hem de basışı çok net ve sağlam. Kalitesini hem görüntüsünde hem dokunduğunda verdiği histe anlayabiliyorsun.

-Bu klavyeyi kullanalı 2-3 ay oldu değil mi? Etrafında başka mekanik klavye kullananlar var. Onlara da bakmışsındır. Süreyi başa sarsak ve €150 cebinde olsa hangi klavyeyi alırdın? Mesela €70 daha verip 5Q veya 70€ daha ucuza Corsair alır mıydın?

-Bu klavyeden beklediğim her şeyi fazlasıyla veriyor. 5Q karmaşıklığına girmek istemedim. Tuşların üzerinin boş olması da havalı duruyor. Logitech'de yaşadığım switch probleminden dolayı Cherry isterdim. Düşünmeden yine bu klavyeyi alırdım.

-İyi o zaman. Başka söze gerek yok sanırım. Hadi yemeğe çıkalım.

-Nereye?

-Mandalin'e gidelim mi?

-Uyar bana.